Oyun Terapisi Nedir? Neden Oyun Terapisi?

Oyun terapisinin temelinde, oyunun çocuğun kendini ifade etmesinin doğal bir yolu olduğu gerçeği yatar. Tıpkı pek çok yetişkin terapi türünde bireyin yaşadığı zorlukları “konuşarak” anlatması gibi çocuklar da duygu ve problemlerini “oynayarak” ifade ederler.

Çocuklar, oyun oynayarak kendini ifade edebilmeyi, günlük yaşamda çözemediği duyularla baş edebilmeyi. Olumsuz davranışlarını değiştirebilmeyi öğrenirken kendileri hakkında da birçok bilgi verirler. Bu yüzden oyun çocukların sorunlarını çözmek için kullanabileceğimiz en doğal yoldur.

Oyun terapisi ile amaçlanan; oynadığı oyun üzerinden çocuğun kendisini ifade etmesi, duygularını daha iyi anlamaları, problem çözme becerilerinin gelişmesi, olayları anlama ve baş etme geliştirebilmesi ve böylece sorunlu davranışların azalmasıdır. Oyun terapisi sürecinde çocuklar problemlerle baş etme becerisi geliştirdikçe özgüvenlerinde bir artış ve içsel disiplinde (özkontrol) gelişme gerçekleşir.

Çocuklar ancak kendilerini güvende hissederlerse sorunlarını çözmek için çaba sarf ederler. Çocuklar oyun odasının güvenli ortamımda olumlu ve olumsuz durumları bir arada yaşayarak sorunlarını çözmek için en uygun oyunu seçerler. Nasıl ki yetişkinler sorunlarını çözmek için farklı yöntemler izliyorsa çocuklarda sorunları aynı olsa bile farklı oyun temaları ve oyuncaklar üzerinden problemlerini çözmeye çalışırlar. Oyun ilerledikçe gelişir, sorunla ilgili rahatlama sağlayana kadar devam eder.
Oyun terapisi 3-11 yaş arasında ki çocukların duygusal ve davranışsal sorunlarını çözmek için kullanılan bir yöntemdir. Okula uyum sorunları, kaygı ve korkular, kardeş sorunları ve kardeş kıskançlığı, agresyon ve saldırgan davranışlar, aşırı çekingenlik, yemek yeme, uyku ve tuvalet ile ilgili problemler, boşanma ve kayıp süreçlerinde uyum zorlukları, kendine güven ve kendini yetersiz hissetme, uyum ve davranış problemleri, tikler ve takıntılar, mutizm, sebebi bulunamayan fiziksel yakınmalar ( mide bulantısı, baş ağrısı), dürtüsellik, içe dönüklük ve mutsuzluk, fiziksel, duygusal ve cinsel istimara uğrayan çocuklar ve benzeri durumlarda oyun terapisi uygulanır.

OYUN TERAPİSİNDE; OYUN

Oyun; çocukların kendilerini, duygularını, isteklerini, sıkıntılarını ifade edebilmek için kullandıkları doğal iletişim dilidir. Çocukların yetişkinler gibi kendilerini ifade etmeleri kolay değildir. Biz yetişkinler çevremizle iletişim kurmak için nasıl kelimeleri kullanıyorsak çocuklar da oyunu kullanırlar. Çocuklar oyun oynayarak kendini ifade edebilmeyi, günlük yaşamda çözemediği duygularla baş edebilmeyi, olumsuz davranışlarını değiştirebilmeyi öğrenirken kendileri hakkında da birçok bilgi verirler. Bu yüzden oyun çocukların sorunlarını çözmek için kullanabileceğimiz en doğal yoldur.

Oyun terapisi ile amaçlanan; oyun üzerinden çocuğun kendisini ifade etmesi, duygularını daha iyi anlamaları, problem çözme becerilerinin gelişmesi, olayları anlama ve baş etme becerisi geliştirebilmesi ve böylece sorunlu davranışların azalmasıdır. Oyun terapisi sürecinde çocuklar problemlerle baş etme becerisi geliştirdikçe özgüvenlerinde bir artış ve içsel disiplinde (özkontol) gelişme gerçekleşir.

Çocuklar ancak kendilerini güvende hissederlerse sorunlarını çözmek için çaba sarf ederler. Çocuklar oyun odasının güvenli ortamında olumlu ve olumsuz durumları bir arada yaşayarak sorunlarını çözmek için en uygun oyun seçerler. Nasıl ki yetişkinler sorunlarını çözmek için farklı yöntemler izliyorsa, çocuklar da sorunları aynı olsa bile farklı oyun temaları ve oyuncaklar üzerinden sorunlarını çözmeye çalışırlar. Oyun ilerledikçe gelişir, sorunla ilgili rahatlama sağlayana kadar devam eder.

Oyun Terapisi 3-11 yaş arasında ki çocukların duygusal ve davranış sorunlarını çözmek için kullanılır.

  • Okula uyum sorunları
  • Kaygı ve korku
  • Kardeş kıskançlığı
  • Saldırgan davranışlar
  • Aşırı çekingenlik
  • DEHB ( Dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu)
  • Davranış problemleri
  • Dil-konuşma bozuklukları
  • Yemek yeme, uyku ve tuvalet problemleri
  • Boşanma ve kayıp süreçlerine uyum zorlukları
  • Özgüven sorunları/kendini yetersiz hissetme
  • Sebebi bulunamayan fiziksel yakınmalar ( mide bulantısı, baş ağrısı)
  • Tırnak yeme, parmak emme
  • Dürtüsellik
  • İçe dönüklük ve mutsuzluk
  • Arkadaş edinmekte güçlük çeken
  • Fiziksel, duygusal ve cinsel şiddette uğrayan çocuklar